Derslerle mücadeleme ara vermişken bu zamana kadar okuduğum ama paylaşmadığım kitapları sırayla paylaşayım dedim. Öncelikle bu serinin ilk kitabı olan "Kara Gönülçelen" favori vampir kitaplarından biri oldu. Hem geçmişi hem bugünü hem de evrenler arası geçişi işlediğinden bu kitap, bambaşka bir kategoride benim için. Aslında 2. kitabı önce okumam gerekirken ben Prens Dayn'ı daha çok merak ettiğimden ikiyi atlayıp üçe kaydım. Pişman mıyım? Yorumumda öğrenirsiniz...
Neyse bu kadar çene yeter. Hemen kitabın konusuna değineyim.
Reda Weston, bir polis memuru ama oldukça hayalperest bir kadındır. Bir de korkak olduğunu sanan cesurlardandır. Annesi ona 8 yaşında "Kırmızı başlıklı kız" kitabına benzer bir kitap okutur. Devamını 16. yaşına gelince okumasını söyler. Ama annesi ölünce kızımız kitabın sonunu okuyamaz. Aradan yıllar geçmiştir. Ekip arkadaşı öldükten sonra Reda iyice yalnız kalmış ve sığınacak bir liman arar olmuştur. Ve tesadüfen eline yıllar önce okuyamadığı kitap geçer. Ve... İlk kitapta olduğu gibi büyülü dünyamıza Prens Dayn'ın yanına ışınlanıverir. Kral, Dayn'ı kurt adamların onların deyimiyle kurt insanların yanına göndermiştir. (Tabii kurt insanlar vampirlerden nefret ediyor bunu da belirtmesek olmaz.) Dayn burada kimliğini gizleyerek 20 yıl yaşar. Kimliğini tek bilen de köyün cadısıdır. (Sonradan başka birinin daha bildiğini öğreniyoruz.) Ve Dayn onu Elden'e götürecek kılavuzunu bekler. Babası kılavuz geldikten sonra dört gün içinde Kan büyücüsünü yok edip, Elden'i kurtarmasını emretmiştir. Dayn yıllardır bunu beklerken, Reda ile karşılaştıkları andan itibaren artık tek istediğinin intikam ve ülkesini geri kazanmak olduğundan emin değildir. Dahası bu kılavuz olayı ikilimizin birbirlerine aşık olmalarına engel olmaz. Tam ayrılacakları sırada Reda'nın başı belaya girer ve Dayn kurda dönerek sürünün liderini öldürür. (Daha sonra alfalığı başkasına kaptırıyor.) Sonra da Elden'e doğru yola çıkar. Kızımız ise kendi dünyasına dönmek yerine kral ile karşılaşıp Elden'e döner. Ama artık eski korkak, kendinden emin olmayan kız yerine tam bir kraliyet soylu şövalyesine dönüşmüştür. Dayn'ı bir kez daha kurtarır. Prens Dayn ve Reda birlikte mücadelelerine kaldıkları yerden devam ederler. Ve dördüncü kitaba kadar bizim beklemekten başka çaremiz kalmaz.
Yorumum:
Kara Gönülçelen'e göre daha ağır işleyişi olan bir kitaptı. Kurtlarla, Ejderhayla, bir de büyücüyle kapışmaktan başka sürekli aslında ayrılacağız ama şimdiyi yaşayalım tarzı bir kadın ve bir erkek işlenmişti. Kötü demiyorum. Ama beklentim çok yüksek olduğundan biraz hayal kırıklığına uğradım. Yazar diğer kitapta kahramanların başını sürekli belaya sokup beladan kurtarmaktan sıkılmış olacak ki bunda yalnız mücadele etmelerine izin vermemiş hep zorluklara ikisi birlikte göğüs gerdiler. Dayn'ın sonunda gerçek benliğini bulması kitabın en iyi noktasıydı. Reda ve Dayn birbirine çok uygun bir çifte döndüler. Dönene kadar neler çektim bir de bana sorun. Kızın korkak tavırlarına uyuz oldum. Kral'ın bu kızları seçmesinin nedeni hepsinin aslında asil kan taşımaları sanırım. Şu ana kadar kitapla çağrılan her kızın ailesi aslında bir şekilde Elden ile bağlantılı. Son da kral ve kraliçeyi bile görürsek şaşırmam herhalde. Onlarda dünyaya ışınlanmışlardır. Ve dönüp mutlu mesut yaşarlar. Tabii ki Dayn'ın gördüğü rüya buna ters ama. Rüyalar her ayrıntıyı göstermez değil mi?
Puanım :7