-->

16 Ocak 2017 Pazartesi

Dikkat Aşk Çıkabilir

Onların hikayesi nefretle alevlendi, aşkla mühürlendi!

Birbirlerinden nefret eden iki insandı onlar… Ama evlendiler! Uslanmaz bir asosyal olan İlkim'in hayatındaki tek amaç başarılı bir bilim kadını olmaktır. Onun modayla, makyajla işi yoktur ve gözlüğünün ardındaki dünyada ders notlarıyla mutludur. 

Evlenmek için hayallerinin profesörünü beklerken, karşısına tehlikeli, kaba, bilimden anlamayan, öfkeli bir işadamı çıkar. Martin Turner… Bu Amerikalı adamla asla evlenmemesi gerektiğini bilse de, muhteşem kariyerinin anahtarının onun ellerinde olması işleri rayından çıkaracaktır. Genç kız, ilk andan beri koşarak kaçmak istediği bu yakışıklı ve karanlık adama, hayatının tüm ideallerini çiğneyerek tutkuyla çekilirken, ilk kez gerçek bir kadın gibi hissetmeye başlar.

Ve genç adam, gizli çıkarları uğruna evlendiği bu kızı Amerika'ya götürdüğü gün ondan kurtulma planları yaparken, sessiz karısı hayatının merkezine yerleşir. Aşk, nefreti gölgesi gibi takip ederken, bu nefretten bir aşk doğabilir mi? Peki ya sırlar açığa çıktığında gerçek aşk yalanlara direnebilir mi?
(Tanıtım Bülteninden)

Kişisel Yorumum
Pabucumun Ajanı serilerinden Martin ile İlkim'i biliyordum. Açıkçası bu seride en beğendiğim kitap bu oldu. Diyaloglar çok yerinde ve eğlenceliydi ve hiç sıkılmadan okudum. Bu erkeklerdeki evlendikten sonra kıskançlık sendromu da :D bu serinin tadı tuzu herhalde. Bütün modern görünümlü kalaslar bu seride toplanmış. Yine de sevdim ve kesinlikle okuyun derim.
Puanım:10

Pabucumun Ajanı Serisi- 2


Macera yandığı yerden devam ediyor!

Evet, o ateş hâlâ yanıyor ve kimse söndürmek istemiyor!

Tuna Üstüner'le yaşadığım delidolu, dengesiz, kavgalı, bir o kadar da tutku dolu aşkım bana yepyeni bir hayat bahşetmişti. Öncelik sırasında birinciliği kimseye kaptırmayan bu adamın kollarında, bakışlarının gölgesinde, sahiplenici varlığının esaretinde olmak müthişti. Yeni bir kimliğe sahip olmuş, Deniz Üstüner olmanın lüksüne varmıştım. Kurumsal Kasıntım beni kendi dünyasına almış ve benim dünyama girmişti. Her şey o kadar güzeldi ki, bir hayal gibi…

Ta ki o güne kadar!

Saklanan sırlar çözülüp, gizlenen yalanlar açığa çıkınca, o hayal dünyası da yıkıldı. Ama benim o enkazın altında kalmaya hiç niyetim yoktu. Peki, buz tutan bir kalbi yeniden ısıtabilir miydim? Belki bunu ben yapamazdım, ama kaçınılmaz olarak yeniden bir araya geldiğimizde, Tuna'nın kalbi bu savaşa tek başına girmek zorunda kalacaktı.

Bir yandan yaralı kalplerimizle biz, diğer yandan tatlı ve gizemli bir aşka yelken açan Yasemin ve Mert…

Kazanan aşk mı, ayrılık mı olacak?
Bildiğim tek şey, bu hikâyede herkes yanacak!
(Tanıtım Bülteninden)


Kişisel Yorumum
Bu kitapta Deniz'in çocuksu tavırlarından gına geldi. Bi ara yeter artık çıkın aradan Yasemin ile Mert görmek istiyorum diye düşündüm. Keşke bu kitap tamamen Yasemin ve Mert'e odaklı olsaydı. Deniz her zamanki gibi Tuna'yı affetti. Serinin ilk kitabını daha çok beğenmeme rağmen kitaptaki 2. çiftin hatrına aynı puanı vereceğim.

Puanım:7

Pabucumun Ajanı Serisi- 1.




Ben Deniz Akın; Fiyasko Birlik Başkanı, yirmi beş yaşında, babasının kızı, annesinin kız kurusu, ekonominin niteliksiz iş gücüyüm. Klasik bir dünyalı, yurdum insanı, fazlaca dağınık ve meteliğe kurşun değil, ancak palavra sıkan beş parasız biriyim.

Tuna Üstüner ise 'Enler' listesinin zirvesinde bir yakışıklı, holdinglerin genç veliahdı, titiz ve disiplinli tam bir Kurumsal Kasıntı. Ben bir enkazsam o bir saray, ben bir köleysem o bir kral, ben bir esintiysem o bir tufan. Ve o benim hem felaketimin, hem de kurtuluşumun adı.

Bizim hikâyemiz nefretle başlayıp, şiddetle devam ederek, aşkla yol aldı. Beni şirketinden kovması hiçbir şey ifade etmiyordu, çünkü kanunlar bizi birbirimize mecbur bırakmıştı. Tuna her gün beni görecek ve ben her gün onun aşkıyla savaşacaktım. Bu aşk çıkmazının ortasında onu mahvetmek için tutulan bir ajan olduğumu ise çoktan unutmuştum.
Hem de onunla evlenecek kadar!
(Tanıtım Bülteninden)

Yorumum:
Asude'nin Pabucumun Ajanı Serisi'nin başlangıç kitabı olan bu kitapta diğer serilerinde kahramanlarını sırasıyla tanıyoruz. Kitap için Amerikan filmleri tarzı sıradan zengin adam aptal casus kız tiplemesini demeyi uygun buldum. Her kitapta olduğu gibi bu seride de erkek karakterler muhteşem, kadın karakterler her şeyi eline yüzüne buruşturan ama kavgacı tiplerden oluşmakta. Deniz karakteri asi, patavatsız, aşkı için her şeyi yapabilecek ama bir o kadarda beyniyle hareket edemediği için beceriksiz. 
Tuna Üstüner ise soyadının hakkını vermeye çabalayan kendini her  zaman her şeyde en önde gören sıradan zengin kasıntı erkek tipi. Aralarındaki elektrik ve atışma hoşuma gitti. Kitapta aksiyonda vardı. Her zamanki gibi eleştirim aşık olduktan gözü hiçbir şeyi görmeyen adamı hemen affeden saf kadın tiplemeleri. Ben olsam canına okur :D daha da çektirirdim. Kitaptaki dil alışılmışın dışında halka yakın bir dil bu yüzden okunması kolay.  Yazarı şu açıdan tebrik etmek gerekir açık kapı bırakıp diğer karakterleri merak etmemizi sağlıyor. Kısacası okuyun derim...

Puanım:7
2. Kitap
3. Kitap

Geri Döndüm

Hepinize merhaba;
Uzun bir aradan geri döndüm. Buraya yazmadığım süre içinde bir sürü kitap okudum. Bitirmediğim serilerimi bitirdim. Hayatın akışından blogumu unutmuştum. Ama artık her şeye kaldığım yerden devam edip tüm o serileri ve yeni kitapları sizlere tanıtmaya devam edeceğim...

21 Ağustos 2014 Perşembe

Umutsuz Düşesler Serisi 6: Yüreğimde Son Perde

TANITIM:
Aşkta mantık yoktur. 
Villiers Dükü Leopold Dautry, gayrimeşru çocuklarına annelik yapacak birini bulabilmek için bir an önce evlenmelidir ve bu kişi asil bir kadın olmalıdır. Seçeneklerden biri Montague Dükü'nün zarif, güzel ve zeki kızı Eleanor'dur. 
Diğeri ise Gilner Dükü'nün fazla açıksözlü kızı Lisette'tir. Ne kıyafetler ne de görgü kuralları umurundadır. Üstelik herhangi bir unvanla da ilgilenmemektedir. Sosyetenin yarısı Lisette'in deli olduğunu düşünmektedir ve Villiers da bunu kabullenmek üzeredir. 
Mantığı ile tutkusunun, aklı ile hayallerinin arasında kalan Villiers, kendisini oldukça zor bir durumda bulur. Fakat sevdiği kadının onuru için savaşmak zorunda kaldığında asıl riskin düelloda değil, kalbinde ve yatağında olduğunu anlayacaktır. 
"James'in zekâsı, bu dokunaklı romanı zirveye taşıyor." 
-Romantic Times Book Reviews -

YORUMUM:
Ve nihayet serinin en çapkın karakteri Villiers'inde başını bağlıyoruz. Jemma'ya hayranlıkla karışık bir aşk besleyen dükümüz 6 gayrimeşru çocuğuna bakıcı olsun diye bir kadınla evlenmeye mecburdur. Annelik demiyorum çünkü adam resmen bakıcı istiyor. Ona aşık olmayacak ezik, nazik bir eş. Diğer kitapta bizim Jemma'nın önerdiği adaylarla da şansını deniyor. İlk başta tanıtımı okuyunca Lisette ile evleneceğini sanmıştım. Ama sonra işler değişik bir boyutta gelişiyor. Ve bizim ciddi kız Eleanor bir düşes oluyor.  Eleanor'da ilk başta evde kalmamak adına düke yakınlaşıyor ama... Bir kitap klasiği aşık oluyor. Tobias, babasına iyiki çekmemiş. Babası her ne kadar çektiğini söylese de bence değildi. Kitaptaki en kötü olay Lisetteydi. Okumasanızda olur diyeceğim.

Puanım:6