1. Bölüm
Yaz tüm güzelliğiyle renklendirirken dünyayı
güneş masum göz kırpışlarıyla yakıp kavuruyordu .Zümra 5 yıldızlı bir otelde ailesiyle güzel bir yaz
tatili geçiriyordu.Ama her şeyin bir tatili olmasına karşın ailede Zümra gündemi maalesef tatile
çıkamıyordu.
Fırat:Abla nasılsın bugün?
Zümra:Senin bu kuşku uyandıran sözlerini duyana kadar gayet iyiydim.
Fırat:Aşk olsun nasıl olduğunu
merak ettim sadece.Neden bir sebep arıyorsun ki?
Selma:Tamam sabah sabah sizi çekemem.Tatilde bari rahat edelim yavrum.
Zümra:Elbette anneceğim.
Fırat:Yağcı sende.Tamam anne.
Kemal:Günadın herkese.
Selma:Hadi herkes uyandığına göre kahvaltıya inebiliriz.
Kahvaltıda…
Fırat:Anne ben kahvaltıdan sonra havuza gideceğim.Beraber gidelim derdim
ablacığım ama malum…Seni kurtaracağım derken bu güzel günü heba etmek
istemiyorum.
Zümra:Çok komik.
Selma:Fırat ablanla biraz daha saygılı konuşmayı dene.
Fırat:Belki simit ve kolluk takarsa olur.Hayır sadece birini taksın
diyeceğim ama onun mükemmel şansından birine mutlaka bir şeyler olur.
Kemal:Yeter artık bu kadar şamata ablanla gidiyorsun.Bu kadar
abartmasan belki yalnız git derdim ama kendin kaşındın.
Zümra:Pışık…
Havuzda
Zümra:Ya bi ıslanıp çıkacağım fazla açılmam merak etme.Hem çıkınca
krem süreceksin unutma.
Fırat:Aman boğulma da ne istersen onu yap.Ben sen çıkana kadar girmeyi
düşünmüyorum zaten.
Elbette ki cankurtaranların da gözleri havuzdaydı ama içlerinden biri
henüz işine adapte olamamıştı.Aklı hala babasının sözlerindeydi.
Merih ne bu sınav sonucu!O kadar özel ders ,dershane… O kadar parayı
ha çıkıp bir binadan savurmuşum,ha dershanecilere yedirmişim aynı nane. Yok
sana rahat battı galiba.Ha yeniden hazırlanırım.İşte yeniden dershaneye kaydolurum gibi bir fikre kapılırsan da yanılırsın.Artık ne halin varsa
göreceksin.Bizim meşhur dükyanda çalışırsın mesela.Yeniden o kadar masrafa giremem
duydun mu beni.
Beyninde yankılanan bu
sesi bir kenara bırakma yetisi bulmuştu kendinde neden sonra.Yeniden görevinin
önemini hatırlayarak havuzdakileri incelemeye başlamıştı.
Fırat:Garson bakar mısın?
Garson:Buyr…
Fırat:Ahh..Ne yaptığını sanıyorsun sen böyle.İnanmıyorum ya.
Garson:Yardım ediyim efendim.
Fırat:İstemez gidip değişeceğim.
Bir an için Zümra’nın havuzda olduğunu unutmuştu.Ne olurdu sanki biraz
kendine hakim olabilen biri olsaydı.Ama adı bir kere aykırı kaçıyordu tüm bu
sadeliğe Fırat'ın.
Zümra ise havuza girmişti ama kenar kenar gidiyor ve rezil olmamak
adına elinden geleni yapıyordu.En sonunda merdivene kadar gelmişti.Artık
çıkması gerekti.Güzelce çıktı havuzdan.
Gül:Aaa kimler varmış burada..
Zümra:Gül sen burada mıydın ya.Hiç haberim olmadı bak.Okullar
kapanınca yüzünü gören cennetlik.
Gül:Tamam ya bırak şimdi sorgu suali.Ben de arkadaşlar buldum
kendime.Takılıyoruz işte.Bak tanıştırıyım seni.Çocuklar bu arkadaşım Zümra.
Cihan:Memnun oldum.Madem Gül’ün arkadaşısın ondan sonraki sırayı sana
verelim aramıza hoş geldin demiş oluruz hemde.1 2 3…Hadi hep birlikte yeni
kurbanımız Zümra.
Gül:Durun..
Gül Zümra’nın pek iyi yüzme bilmediğini çok iyi biliyordu ama bunu
anlatacak kadar zaman bulamamıştı maalesef.İşin kötü tarafı o da kurtaracak
kadar iyi sayılmazdı.
Zümra’yı iterken herkes onunla atlamış ve arkadaşlar birbirine şakalar
yapmaya başlamışlardı.Zümra ilk başta yüzebileceğini düşünse de bu fikrin
yanlış olduğu ortadaydı.Fırat’tan ses yoktu.İyi ama kimse fark etmiyor
muydu?Aksi gibi sesi de kısıktı.Su yuttukça da iyiden iyiye sakinliğini
yitiriyordu.
Merih birden birinin suya batıp çıktığını fark etti.Ama bir türlü
boğulup boğulmadığına karar veremiyordu.O halde bir insan için oldukça
sakindi.Bu karar aşamasının ardından suya atlayıp kısa zamanda boğulan kızın
yanına vardı.Bir koluyla kızı tutup nefes almasını sağlamış diğer kolunun
yardımıyla da sırt üstü yüzerek kızı çıkarmıştı.
Merih:Açılın.Nefes almasına izin verin.
Zümra klorun hafiften yaktığı gözlerini yavaşça aralamıştı.O buğday
tenli delikanlı soran endişeli gözlerle bakıyordu kendisine.
Merih:İyi misin?
Zümra:Evet iyiyim.
Merih:Sakın.Biraz böyle kal.Nefes alıp verişin düzene girene kadar.
Zümra başıyla onaylamıştı söyleneni.
Gül:Öyle gördüğünüz herkesi havuza itmek de neyin nesi?Ya ona bir şey
olsaydı.Yaz siz cankurtaran bey ölünce mi çıkarmayı planlıyordunuz?
Merih:Öyle sakindi ki ben bir an karar vermedim.
Zümra:Abartmayın artık ya.Ben iyiyim.Gül sakinleş biraz.Size de
teşekkür ederim.Hayatımı kurtardınız.
Merih:Ne demek vazifem.Gerçekten kusuruma bakmayın bu ilk günüm ve o
kadar sakindiniz ki emin olamadım.
Zümra:Dediğim gibi endişelenecek bir şey yok.
Gül:Gel canım biz yukarı çıkalım.İyi günler size de.
Merih:İyi günler.
Eve gittiğinde ise daha büyük çaplı bir panik havası vardı. Gül her şeyi bir çırpıda anlatmıştı.
Fırat:İnanamıyorum ya iki dk ortadan kayboldum başına gelmeyen
kalmamış.O garson o kadar sinir etti ki beni. Afedersin daha dikkatli
olmalıydım.
Selma:Kızım!Ne oldu sana böyle.Hiç haber de
vermiyorsunuz.Başkalarından öğreniyorum olanları.Aşk olsun size yani.
Zümra:Anne endişelenecek bir şey yok.
Selma:Merak etmeyin artık bu işe bir el atmamın vakti geldi anlaşılan.