Tanıtım:
Sophie Beckett, aslında bir kontun kızı olmasına rağmen ne Leydi Bridgertonun meşhur maskeli balosuna gideceğinin ne de Beyaz Atlı Prensinin onu orada beklediğinin hayalini kurmaya cesaret edebilir çünkü kibirli üvey annesi tarafından köşkün hizmetçisi olarak kullanılmaktadır. Ama daha sonra, gizlice içeri girmeyi başardığı baloda çekici ve yakışıklı Benedict Bridgertonun güçlü kollarının arasında dans ederken kendini kraliyet ailesinden birisi gibi hisseder. Yalnız ortada bir sorun vardır, saat geceyarısını gösterdiğinde bu sihrin sona ermesi gerekmektedir.
Kimdi bu olağanüstü kadın O büyülü geceden sonra, gümüş elbiseli kadının güzelliğiyle adeta kör olmuş Benedictin gözü başkasını görmez, ta ki kendini, ona garip bir şekilde tanıdık gelen hizmetçi kıyafeti giymiş o alımlı kadını içine girdiği tatsız durumdan kurtarmak zorunda hissedene kadar
Kişisel Yorumum:
Başından sonuna kadar mükemmel bir kitaptı. Benedict'in Sophia'ya olan aşkı için feda ettikleri beni derinden etkiledi. Ayrıca Sophia'nın cesareti, dik duruşu, hizmetçi bile olsa kendisini ağırdan satması, nazları çok keyifliydi. Penelophe'nin Colin'e olan aşkını bir Colin anlamıyor zaten. Ah! Ah! anlayacak ama çok geç olacak. Ve ben Violet kadar mükemmel bir anne görmedim. (Benim annem hariç.) Ama tarihi kitapların genelinde sinir bozucu annelerle karşılaşırız ya Violet o bakımdan benim için çok özel. Kocasını erken yaşta kaybetmeseydi daha alfabenin sonuna kadar çocuklarını yapmaya devam ederlerdi. Neyse konudan saptım biraz. Violet burada da anneliğini gösterdi ve ikilimizin aşkına sahip çıktı. Benedict, Sophia'nın maskeli güzel olduğunu anlayınca her kitaptaki baş karakter gibi kendini geri çekti. Ama sonunda aşk kazandı.
SON SÖZ AŞKIN.
Puanım:10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder