-->

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Vampir Akademisi 4 Kan Sözü

Kitap Özeti
Rose Hathawayin hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. 
Kısa süre önce St. Vladimir Akademisine düzenlenen saldırı, Moroi dünyasını sarsmıştı. Vampirlerin birçoğu ölmüştü. Fakat Strigoilar tarafından götürülen birkaç kurbanın yazgısı daha karanlıktı. 

Rose içinse bir kurban çok önemliydi. Dimitri Belikov. Dimitri! 
Şimdi Rose, yüzlerce Strigoi öldürdüğünü gösteren bir dövme taşıyordu ensesinde. Hem de çok nadir bulunan bir dövme. 
Rose seçim yapmak zorundaydı. En iyi arkadaşı ve hayatta kalan son Dragomir prensesi Lissayı korumak için ettiği yemini tutacak ya da Akademiden ayrılarak sevdiği adamın peşine düşecekti. Aşkla ve tek başına! Dimitriye verdiği sözü tutmak için dünyanın öbür ucuna bile gidebilirdi. Ancak cevabı kan kokan bir soru Roseun peşini bırakmıyordu. Dimitri kurtarılmayı isteyecek miydi?
Eyvah! İşler karıştı. Rose bu yükün altından kalkabilecek mi Dimitriyi öldürmeyi başarabilecek mi?  
Yoksa kapısına kadar gelen sonsuz aşka mı kapılacak?
Spoiler 
4. kitapta 3. kitabın bittiği yerden başlıyor. Rose en sevdiği arkadaşı Lissa'dan ayrılıyor. Ve Dimitri'yi öldürmek üzere yola çıkıyor. Dimitri'nin ailesinin evine gidiyor. Orada Dimitri'nin büyükannesi onu kovunca düşüyor yine yollara bu kitapta sevimli kız Sdyney ile tanışıyoruz. O bir simyacı ve vampirlerle dampirlerden nefret ediyor. Yine de Rose'u seviyor. Rose, Dimitri'yi öldürmeye gidiyor ama aşkı galip gelince başaramıyor. Ama bu seferde Dimitri, Rose'u kaçırıyor ve onu kendisi gibi yapmak istiyor. 
Kişisel Yorumum
 Baya romantik sahneler vardı. Dimitri strigoi olmasına rağmen Rose'a aşıktı. Fakat Rose, Lissa'nın başının belada olduğunu görünce bizim Dimitri'yi kazıklayıp, akademiye geri döndü. Tam hayatının aşkının ölümünden dolayı acı çekerken bir mektup aldığında ben tamam dedim Dimitri'den. Tahminimde haklıydım. Tabii ki mektup Dimitri'den gelmişti..  Ve bu sefer o Rose'un peşine düştü hem de onunla beraber olmak için değil, Rose'u öldürmek için. 5. kitap için sabırsızlanıyorum.

Hiç yorum yok: