+18 okuyucular için uygundur!!!
Zengin, hırslı, ve yüzünde yara izleri olan bir kont olan Edward ve kocası ölünce hayatı mahvolan Anna'nın yolu bir şekilde kesişir. Anna, Edward'ın evinin içindeki düzeni değiştirirken, aynı zamanda kontu da değiştirmiştir.
Edward hiç bir kadının kendisine aşık olmayacağından emin olan, bu yüzden sevdiği kadını bile öpmekten korkan biridir. Fakat Anna, ondan daha cesur davranıp Edward kendisini fahişe sanarken onunla beraber olunca, kont artık kendini frenleyemez. Anna ile evlenmek isteyen kontun önce yapması gereken, asi dulu bu evliliğe ikna etmektir.
Kişisel Yorumum:
Kitap cinsel ögelere fazla yer vermeseydi beni daha çok kendine çekebilirdi. Öyle ki bazı sayfaları atlamama neden oldu. Ama içerik olarak süper bir kitaptı. Hep güzeller mi sever? Çirkinlerin sevmeye hakkı yok mu? Bu kitap tüm bunların yanıtını bulduruyor. Birbirine zıt iki karakterin aşık olması tarihi romanların klasiği haline gelmiş bu kitapta da zıtlaşmaları sıkça görüyoruz. Gerçi bunda aşırı küfür edilmişti. Yine de sonunda Anna hak ettiği yere ulaştı. Bebeklerinin olmayacağını düşünerek evlenmek istememesine rağmen evlenince bebekleri olduğunda ben Anna'dan çok sevindim. Abartılı fantezileri saymazsak, gördüğüm en aşık erkek karakteri bu kitaptakiydi. Bizi sinir eden kadınları ağlatıp, peşlerinden koşturan zampara erkek tiplemesi yerine aşkına sahip çıkan ve sonuna kadar onu koruyan bir karakterdi EDWARD.
Not: Kitabın asıl adı The Raven Prince'dir. Yani Kuzgun Prens. Bu da diğer eleştiri noktam oldu. Prens üçlemesinin asıl mantığı adlarda gizli. Her kitapta ayrı bir prens adı verilmiş. Ama orjinal başlıklar diğer kitaplarda da kullanılmamış.
Puanım:8
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder